Unutulan Oyun Kelimelik

   Uzun zamandır yeni oyun arayışındaydım , oynadığım okey 101 haricinde değişik bir oyun arıyor ama bulamıyordum . Bir sürü oyuna baktım ama hiç biri sarmadığı için bırakıp diğer oyunları incelemeye alıyordum yine geçenler de yeni oyunları incelerken aklıma birden önceden oynadığım oyunlar geldi ve düşündüm ki neden önceden bıraktığım bir oyuna yeniden başlamayayım ki , bu düşünceyle eski oyunlarımı incelerken Kelimelik oyununu gördüm .
    Kelimelik oyununu severek oynadığımı ama araya giren başka bir oyun yüzünden bir kenara attığımı hatırlayınca hiç düşünmeden tozlu rafımda olan oyunumu açıp oynamaya başladım ve sonra beni bir pişmanlık sardı ' Nasıl olur da böyle güzel bir oyunu bırakmışım ' diye .
   Ben kendimi Kelimelik oyununun akışına bırakmış bir şekilde oynarken kuzenim '' Ne oynuyorsun abla ? ''diye sorunca dönüp ona oyunu anlattım ve kuzenimde telefonundan oyunu açınca başladık beraber oynamaya , bilmem inanır mısınız ? ama kuzenimle ki her ne kadar kuzen desem de benim küçük kardeşim gibi kendisi ailemizin en küçük ferdi olur .
   Kuzenimle oynarken oyundan daha fazla eğlendiğimi fark ettim ve böylece yeni bir bağımlılığa adımımı attım .
   Kelimelik oyunundan bahsedecek olursam ; Bu oyun iki kişilik oyun ister arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz isterseniz de yeni oyun seçeneğinden rastgele oyunu seçerseniz Kelimelik'i oynayan diğer oyunculardan biriyle eşleşip oynarsınız , ben kuzenimle oynamadığım zaman rastgele oyun seçeneğini seçiyorum . Oyunlarım kategorisi aktif , biten ve davet başlığıyla üçe ayrılıyor . Davet kısmında size gelen oyun istekleri gözüküyor.
   Bence bu oyunun en güzel kısmı yazdığın kelimenin  anlamını da veriyor olması ve açıkçası şimdiye kadar oynadığım tüm oyunlardan daha faydalı olduğunu düşünüyorum  çünkü oynarken eğlenmekle birlikte anlamını daha önce hiç bilmediğim yeni kelimelerde öğreniyorum  . 
 

FarmVille

     Herkese merhaba bugün size Farmville'den bahsetmekle birlikte kendisinden dolayı dertliyim de . Açıkçası bu oyunun bir zamanlar bağımlısıydım . Tarlamda ürünlerimi ekerken ürünlerin ( Ki bu ürünler genelde çiçek türü olurdu ) olma süresinin gece veya sabahın erken saatlerine denk gelmemesine dikkat ederdim çünkü ürün belli bir süre sonra bozuluyor ve doğal olarak hiç bir işe yaramıyordu , bahçede tarla ile çeşit çeşit hayvanda bakabiliyorsunuz . Benim favorilerim unicornlar ve arılardı . Tabi  bir bahçe'nin olmazsa olmazı olan ağaçları unutmamak lazım . Kısaca bahçemde her çeşit hayvan ve ağaç vardı .
     Vaktimin çoğunu bu sanal  bahçemde geçirirdim hatta annemde Farmville'yi merak etmiş ve bir kez ben oynarken gelip izlemişti  , ben hem oynayıp hem de anneme oyunu anlattım ve sonuç olarak annem de oyunun bağımlısı olmuştu üstelik benden de bağımlıydı . Beni bir kaç kez '' Kızım kalkta şu ürünler olmuş mu diye bir bakalım bahçe'ye '' dediği günü hatırlıyorum .
     Farmville'yi artık annemle birlikte oynuyorduk ama bir süre sonra annemde bende bıraktık . Annemi oyundan soğutan neydi hatırlamıyorum ama benim bırakma nedenim bahçe'nin çok gelişmesiydi ve ben bu yüzden başlangıçta ki zevki alamıyordum. Bolca sanal param olduğu için hiç zahmetsiz istediğimi alabiliyordum , başlangıçta ise istediğimi alabilmek için bir kaç gün sanal para biriktirirdim .
     Şimdi aradan yıllar geçti ve annem bir iki kez '' Şu bizim bahçe'ye n'oldu ?''diye sordu ama Farmville'yi artık oynayamadığımı çünkü açmak istediğimde oyunun daha yüklenmeden donduğunu donması geçtikten sonrada  yavaş yüklendiğini uygulamalı olarak gösterince annemde benim gibi oyundan umudunu kesti .
     Evet şimdi bazen bahçe'ye girmek istediğimde bu sorunlarla karşılaşınca bahçemden yani Farmville oyunundan mecburen vaz geçmek zorunda kaldım .
   

Ejder İmparatorluğu

     Herkese merhaba  bugün size bahsetmek istediğim kitap : Ejder İmparatorluğu 
     Kurgusu tamamen tarihi bir romandır  bu  yüzden okumadan önce baya bir çekimserdim çünkü ben oldum olası tarihi romanları  sevmem bundan dolayı başlar başlamaz bir  çok romanı bırakmışımdır  ta ki ejder imparatorluğuyla tanışana kadar , tarihi roman sevmeyen  ben kitabı bitirene  kadar elimden bırakmadım . Üstelik okurken yeri geldi keyif aldım yeri geldi neler olacağını merak ettim ve en önemlisi de kurgusunun benim tahmin  ettiğim gibi olmaması oldu .
     Ejder İmparatorluğuyla ilgili şunu da belirtmeliyim ki tarihi roman da olsa kurgusunun gerçek olup olmadığını anlayamadım .
     Yazarı Valerio Massimo Manfredi .
     Sayfa  sayısı ise 426 .

     Konusu : Yıl MS 260. Uzun süren Pers kuşatmasının ardından, Roma kenti Edessa'nın daha fazla direnecek hali kalmaz. İmparator Publius Licinius Valerianus, elçileriyle birlikte düşmanı Shapur'u barış anlaşmasına razı edebilmek için kentin surlarından ayrılıp Pers karargahına doğru yola çıkar. Ama kendilerine hazırlanan tuzak sonucu esir düşerler . İmparatorla birlikte esir düşenler arasında Marcus Metellus Aquila'da vardı ve roman da Marcus'un  başından geçenleri anlatıyor . Esir düştükten sonra arkadaşlarıyla birlikte düşmanlar tarafından çalıştırıldıkları madenlerden kaçıp , ülkelerine dönmek isterlerken kendilerini Çin'de buluyorlar . Marcus'un maceralarını okurken sizde kendinizi onunla birlikte maceralara atlamış olacaksınız .
     Yazımı bitirmeden önce şunu da yazmalıyım ki madenlerden kaçmaları tam bir  efsane bölüm olmuş , insanda tekrar tekrar okuma isteği uyandıran bir bölümdü . 

   

Son Çarem

      Merhaba millet Allah'ın izniyle ilk blog yazımla birlikte bende buradayım . Yazı yazma konusun da acemiyim  bu yüzden eminim çok hatam olacaktır ama ne demiş büyüklerimiz '' Bir konu da ne kadar çok deneyim kazanırsan o kadar konuda uzmanlaşırsın '' umarım bu söz bende de geçerli olur .
      Kısaca kendimden bahsedecek olursam AÖF Konaklama İşletmeciliği okudum ve şuan da kpss'ye hazırlanıyorum . Tamam farkındayım çok kısa oldu ama yapacak bir şey yok çünkü bu benim sıradan hayatımın en kayda değer özetiydi. Blog'um da sizlere her türden paylaşımlarda bulunacağım , bir bakmışsınız kitap tanıtı mı yaparken bir bakmışsınız hobi konularında yazmışım .
      İlk konum :'' Son Çarem''
     

     Kendimi bildim bileli hep roman okurum tabi ilk okuduğum kitaplar hikayelerdi ama hikaye okuma'ya  başlamamdan bir süre sonra hikaye'nin yerini romanlar aldı . Eskiden sırf yabancı yazarların romanlarını okurken şimdi ise Türk yazarlarını da okumaya başladım . Tabi yerli yazarların kitaplarını okumak benim için daha eğlenceli . Büyük bir ihtimal Türk yazarlar kitaplarını bizim kültürümüze ve yaşayış şeklimize göre kitaplarını şekillendirdikleri için bende daha tatmin edici sonuçlar veriyor . 
     Son çarem kitabından bahsedecek olursam yazarı Kübra Nur .  Kitabın konusu'na gelecek olursak iş arayan Mayıs sonunda bir iş teklifi alır , iş ise Arın Arıkan'ı takip etmektir .
     Kitap Mayıs'ın ajanlık işini kabul etmesiyle başından geçecek olanlar anlatılıyor . Aslında size daha detaylı anlatırdım kitabı ama kendimi kaptırıp her şeyi anlatabilirim korkusuyla tanıtımı bu kadar yaptım .Şimdi ise kendi yorum mu yapacak olursam kitap kesinlikle romantik türünün hayranlarına hitap ettiği kadar mizah severlere de hitap ediyor . Birde bu iki türün birden seviyorsanız siz siz olun mutlaka son çarem'i okuyun . Eminim konusu akıcı bir şekilde işlenmiş olan son çarem'in içinde ki dünya'da eğlenceli bir zaman geçireceksiniz...
     Kitabın sayfalarını okurken birden kendinizi Masal ve Arın'ın sohbetin'de ; '' Tamam , sevgilimi bir raporla tanıyacağım hiç aklıma gelmezdi.''
     '' Benim de. '' Acıklı bir iç çekişle ekledi .'' Üstelik güzel bir rapor hazırlaya bileceğinden de şüpheliyim. ''  ya da  ikilinin tatlı atışmaların da '' Bekliyorum .''
     '' Neyi?''
     '' Kafana bir yıldırım düşmesini ...'' olmadı kendinizi Masal'ın '' Uyuz adam ! Umarım ailesiyle , onun cinayet davasında , ben zanlı koltuğunda oturuyorken mahkemede tanışmayız .'' Düşüncesini desteklerken bulabilirsiniz .